ABDÜLKADİR GEYLANİ

ABDÜLKADİR GEYLANİ’NİN HAYATI VE ESERLERİ

Muhyiddin Ebû Muhammed Abdülkādir, Ebî Sâlih Mûsâ Zengîdost el-Geylânî ya da bilinen adıyla Abdülkādir Geylânî,  Büyük Selçuklu Devleti döneminde, günümüz İran’ının Hazar Denizi kıyısındaki Gilan Eyaleti’nde  Naif kasabasında H. 11 Rebi’ül-Sani 470 (23 Mart 1078) yılında dünyaya geldi.

Geylani, âlim ve mutasavvıftır. Kadiriye tarikatının kurucusu ve İslam filozofudur.

Hangi milletten olduğu üzerine tartışmaların yaşandığı Geylani, Sünni Hanbeli bir hukukçu ve sufi idi.

Muhyiddin, Gavs-ül-A’zam, Kutb-i Rabbani, Sultan-ul-Evliya, Kutb-i A’zam ve El-Bâz el-Eşheb gibi çağrıldığı çeşitli isimleri bulunmaktadır.

Babasının adı Ebû Salih Musa Zengidost’tur.

Annesinin ismi Fatıma, lakabı da  Ümm-ül-hayr’dır.

Küçük  yaşta babasını kaybeden Abdülkādir, annesinin yanında ve dedesi Savmaî’nin yanında büyüdü.

Kendisi henüz on yaşında mektebe gidip gelirken melekler tarafından korunduğu inancını taşırdı.

Bütün amacı eğitimine dönemin en önemli ilim ve kültür merkezi olan Bağdat’ta devam etmekti.

On sekiz yaşına bastığında annesinin iznini alarak bir kafileye katılarak 1095 yılında Bağdat’a gitti.

Farklı bir yapısı olduğu henüz çok küçük yaşlardayken fark edildi. 

Bağdat’ta dönemin tanınmış âlimlerinden dersler aldı.

Hadis, fıkıh ve tasavvuf eğitimini geliştirdi.

Hocalarından Ebu Said Mahzumi’nin medresesinde haftada üç gün yani pazartesi, salı ve cuma gecesi verdiği dersler ve vaazları çok yoğun ilgiyle karşılandı.

Geylani, İslam tasavvuf’unu herkesin anlayabileceği şekilde sundu.

Kendisi önceden Şafii mezhebi’ndendi.

Daha sonra Hanbelî mezhebi unutulmak üzere olduğundan, Hanbeli mezhebine geçti.

Geylani’nin bu tercihi Hanbeli Mezhebinin yayılmasında etkin bir rol oynadı.

Abdülkādir Geylânî çok sayıda kız ve erkek çocuk sahibi oldu.

Geniş ailesi aracılığıyla Kadirilik tarikatı; Mısır, Kuzey Afrika, Endülüs (İspanya), Irak, Suriye, Anadolu ve Kürdistan’a yayıldı.

Oğullarından Ebû Abdurrahmân Şerafeddîn Îsâ, Mısır’a yerleşmiş olup Mısır’daki Kādirî şeriflerin dedesidir.

Abdülkādir Geylânî’nin torunları, Kuzey Afrika’da daha çok “Şerif”, Irak, Suriye ve Anadolu’da ise Seyyid ve Geylânî olarak lanse edilirler.

Geylani 21 Şubat 1166 tarihinde Hicri takvime göre de 11 Rabi’ul-Sani 561’de 87 yaşında hayatını kaybetti.

Cenazesi, Irak’ın Bağdat kentinde Dicle’nin doğu kıyısında, Rusafa’daki Babul-Şeyh medresesinde bulunan bir türbeye defnedildi.

Safevi hükümdarı Şah İsmail  döneminde, Geylani’nin mezarı yıkıldı.

Fakat 1535’te Osmanlı hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman hala ayakta duran türbenin üstüne  bir kubbe inşa ettirdi.

1 Ramazan Geylânî’nin doğum günü olarak kutlanır.

Hindistan alt kıtasında, onun “urs” veya ölüm yıldönümüne Giyarwee Shareef veya Onurlu Gün denir. 

Gerek vaazlarında gerekse eserlerinde son derece sade bir üslûp takınan Abdülkādir-i Geylânî, kendisinden önceki sûfîlerden aktarımlarda bulunurken  herkesin anlayacağı şekilde örneklerle açıklar.

Bu nedenle eserleri tasavvuf edebiyatının müstesna örneklerinden sayılmaktadır.

Eselerinde tema olarak ağlatıcı ve ürpertici konuları kullanır.

Konuşmalarında samimi yakarışlara yer vererek dua ve niyazlara da yer verir.

Cemaate cenneti müjdeleyerek onlara ümit ve dini  şevk verir, nefsin zayıf taraflarını başarılı bir şekilde tasvir eder, şeytanın insana yaklaşma yollarını canlı örneklerle anlatır.

Özellikle de el-Fetḥu’r-rabbânî ve Fütûḥu’l-ġayb’da insanı duygulandıran ve heyecanı tırmandıran tablolar çizer.

Tarikatının ve etkisinin  İslâm âlemine yayılmasında, uyguladığı bu yöntemin payı büyüktür.

Eserleri:

-El-Gunye li-tâlibî tarîki’l-hak.
-Fütûhu’l-gayb.
-El-Füyûzâtü’r-rabbâniyye fî evrâdi’l-Kadiriyye.
-Mektûbât.
-Cilâü’l-hâtır min kelâmi Şeyh Abdilkâdir.
-Sırrü’l-esrâr ve mazharü’lenvâr.
-Ed-Delâil.
-Es-Sirâcü’l-vehhâc fî leyleti’l-Mirrâc:
-Akıdetü’l-Bâzi’l-eşheb (Behcetü’l-esrâr’ın kenarında).

Şu eserler de Abdülkadir-i Geylânî’ye atıf edilebilmektedir:

-Kitâb fî usuli’d-dîn: Yazma nusha:(Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 2763/9);
-El-Esmâǿü’l-hüsnâ: Yazma nusha(Süleymaniye Ktp., Düğümlü Baba, nr. 496/1);
-Kitâb-ı Hamse-i Geylânî: Yazma nusha (Süleymaniye Ktp., Serezli, nr. 4050);
-Gavsiyye (Hamriyye). Allah’la Abdülkadir-i Geylânî arasında geçtiği iddia edilen konuşmaları içerir. Bu risâlenin ona ait olmadığı düşünülmektedir. Bir yazma nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Hacı Mahmud, nr. 2855). Orijinal dille baskı İsmail Fenni (1228) Vahdet-i Vücûd ve Muhyiddin Arabî, İstanbul 1928.
-Zikrü’l-makamât fî tarîki’l-hak. Yazam nusha: (Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 5399/8);
-Yevâkıtü’l-hikem; el-Mevâhibü’r-rahmâniyye. Bu eserlerin ilk üçü dışındakiler Geylânî’ye ait olmayıp bazı kitaplardan ve hakkındaki menkıbelerden derlenmiştir.

Kaynaklar:
1-W. Braune, Abd al-Kadir al-Djilani, The Encyclopaedia of Islam, Vol. I, ed. H.A.R Gibb, J.H.Kramers, E. Levi-Provencal, J. Schacht, (Brill, 1986).
2-John Renard, The A to Z of Sufism.
3-Juan Eduardo Campo, Encyclopedia of Islam, p. 288. 1438126964
4-Uludağ, Süleyman (1988), “Abdülkâdir-i Geylânî” TDV İslam Ansiklopedisi Cilt:1, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı İSAM.
5-Encyclopædia Iranica, Bibliotheca Persica Press.
Bernamegeh Türkçe / bernamegeh@gmail.com

AYRICA BAKIN

Suat Ülhan Kimdir Hayatı

Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Suat Ülhan, 16 Nisan 1949 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Oyunculuğa …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!