Mehmet Akbaş, 1 Nisan1974 yılında Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde Zaza bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Akbaş, Afyon Kocatepe Üniversitesi İnşaat Teknikerliği bölümünü kazandı.
24 yaşında İstanbul’a gitti.
Akbaş’ın müziğe ilgisi büyüktü. İstanbul’da müzik okullarına, müzik bölümlerine baktı.
Ama öte taraftan hayatını da ekonomik anlamda idame ettirmek durumundaydı.
Kendi deyimiyle pek girişken de sayılmazdı.
O dönemde İstanbul’da Bilgi Üniversitesi açılmıştı.
Akbaş’ın müzik aşkına rağmen bu okula kayıt yaptırmaya cesareti yoktu.
O zamanlarda hiçbir enstrüman çalmıyordu.
Bölümün jüri heyeti arasında Bülent Ortaçgil, Sertab Erener gibi sanatçıların adları bile onu ürkütmeye yetiyordu.
Fakat zamanla içindeki müzik tutkusu baskın çıktı.
Akbaş, Akademi İstanbul adlı müzik okuluna girmeyi düşündü.
Fakat o dönem özel bir hastanede, haftanın altı günü çalışıyordu, bu durum müzik eğitiminin sekteye uğraması demekti.
Akademi İstanbul’da caz bölümünü okumayı istedi.
Bu seçiminde caz müziğine duyduğu sevginin etkili olması muhtemeldir.
Daha sonra profesyonel anlamda müzik çalışmalarına başladı ve hastanedeki işinden ayrıldı.
Akademi İstanbul’un Batı Şan Anabilim dalına burslu olarak kabul edildi.
Daha önce pek çok çalışması olsa da, profesyonel anlamda müziğe 1998 yılında İstanbul’daki Mezopotamya Kültür Merkezi bünyesinde Zazaca müzik yapan Vengê Sodirî (Sabahın Sesi) adlı grupla başladı.
Akbaş, Zazaca şarkıların yanında Sorani, Kurmanci, Farsça, Ermenice, Afganca ve Türkçe şarkılarıyla, modern ve geleneksel ezgileri birleştirip harmanlayarak evrensel bir sound yakalama amacındaydı.
Akbaş müzik dünyasında kendine özgü bir yerde durmaktadır ve kendini Ortadoğulu bir müzisyen olarak tanımlamaktadır.
Kendisi şu an Almanya’da yaşamaktadır.
Mehmet Akbaş istediği gibi bir solo albüm yapabilme fırsatını yakalayıncaya kadar albüm çalışmalarına başlamamıştır.
Vengê Sodirî grubundan ayrıldıktan sonra albüm çıkarabilirdi ama istediği farklı sound’lara sahip bir albümdü.
O yüzden Akbaş PİA’ya kadar bekledi.
Akbaş, Vengê Sodirî grubu dağıldıktan sonra, maddi nedenler ve askerlik durumu dolayısıyla 2005 yılında Almanya’ya taşındı.
Almanya’da bir yandan geçimini sağlayabilmek için çalışırken, öte yandan hem Almanca dilini öğrenmeye çalıştı hem de müzik yapmaya çalıştı.
Almanya’da sesini ‘PİA’ albümü öncesinde çeşitli konser projeleriyle duyurdu.
Konserlerine ciddi oranda katılım gösterildi.
Yöneldiği müzik alanında İlk olmanın zorluklarını yaşadı.
2012 yılında Kalan Müzik etiketiyle çıkan iki CD’lik solo albümü ‘PİA’nın (Zazaca ‘Beraber’) Türkiye’deki tanıtım konseri, Ekim ayının sonunda İstanbul’daki Jolly Joker adlı mekânda gerçekleşti.
Jolly Joker, Mehmet Akbaş konseriyle ilk defa sahnesini Kürtçe müzik yapan bir sanatçıya açtı.
Sanatçının dinleyicileri konsere yoğun bir ilgi gösterdi.
Mehmet Akbaş’ın Jolly Joker gibi bir mekânda sahne alması, Türkiye’deki Kürtçe müzik dinleyici kitlesi tarafından yadırgandı.
Akbaş, Kürt müziğini geleneksel kalıptan çıkarıp modern bir kalıba sokmuştur.
Farklı dillerin etkisini de müziğinin yörüngesinde buluşturmuştur.
Kürt müziğine farklı bir pencereden bakarak modern biçimleri Kürt müziğine kazandırmıştır.
Bernamegeh Türkçe / bernamegeh@gmail.com