Halil Hayali

Halil Hayali Kimdir, Hayatı ve Hakkında Bilinmeyenler

         Celâl Temel

         Halil Hayali (1864-1946)

        Bitlis Mutki’de doğdu. Ailesi Modan aşiretindendir.

İlk medrese eğitimini Bitlis’te alsa da esas olarak medrese eğitimini Diyarbakır’da gördü.

Daha sonra İstanbul’a gitti ve orada eğitimini tamamladı.

Hem okudu hem Halkalı Ziraat mektebinde çalıştı. Burada Mehmet Ziya (Gökalp) ile tanıştı. Mehmet Ziya ile Kürd diliyle ilgili çalışmalar yaptılar. Ancak Ziya Gökalp, sonradan fikir değiştirdi, ortaklaşa yaptıkları bu çalışmaları yok etti. O bu çalışmaları yeniden yaptı.

İkinci Meşrutiyet öncesi dönemde, Said-i Kürdi ile de Kürdçe gramer ve Kürdçe sözlük çalışmaları yaptılar. Beraber Kürd Neşr-i Maarif Cemiyeti’nde çalıştılar.

Modan aşiretine mensup olduğu için, İstanbul’da “Modanlı Xelil Xeyali” adı ile tanındı. Kürdçe, Arapça ve Farsçadan başka iyi derecede Fransızca biliyordu.

İkinci Meşrutiyet sürecinde, İstanbul’daki en ateşli Kürd milliyetçisi olarak görülüyordu. 1908’de, Kürd Teavün ve Terakki, 1910’da Kürd Neşri Maarif cemiyetlerinin kurucuları arasında yer aldı.

İstanbul’a, özellikle Halkalı Ziraat mektebine gelen Kürd öğrencilerle yakından ilgileniyor, gençlerin İstanbul’a uyum sağlaması için büyük destekler veriyordu.

Divanyolu’nda Diyarbakırlılara ait bir kıraathanede sık sık, öğrencilerle sohbet toplantıları düzenliyordu.

      1909 yılında, ilk kez Arap harfleriyle, “Elîfbayê Kurmancî” adıyla bir Kürd alfabesi hazırladı.

Aynı yıl, Kürd Teavün ve Terakki gazetesinde, Kürdçe yayımlanan, “Weten û Îttîfaqa Kurmanca” başlıklı önemli makalesinde, Kürdlerin içinde bulunduğu durumu, Türk, Arap, Arnavut gibi ulusların durumuyla karşılaştırdıktan sonra şöyle diyordu: 

      “Ey Kürdler, vatanınızı seviniz. Çünkü vatan sevgisi imandandır… Ey arkadaşlar, okullar açın, evlatlarınızı okutunuz… Ey Kürd ulema ve şeyhleri, biliniz ki, kavmimizin selameti, sizin ittifak ve çabanıza bağlıdır. Eski âdetleri bırakın, onlara, doğruyu ve iyiliği gösterin. Çünkü siz bilensiniz, onlar bilmeyen. Milletinizin ilerlemesi için, kendi şahsi menfaatiniz için değil vatanın menfaati için çalışınız…” 

        1912 yılında, Kürd Öğrenci Cemiyeti HÊVÎ, onun önerisi ve desteğiyle kuruldu. Onun milliyetçiliğinden etkilenen HÊVÎ kadrosundaki Kürd gençleri, sonraki yıllarda Kürd ulusal mücadelesinde önemli görevler yaptılar.

Hêvî’nin yayın organlarında, çeşitli imzalarla yazılar yazdı. Kullandığı imzalardan biri de “Babê Naco” (Naciye’nin Babası) şeklindeydi.

        1918 yılında kurulan Kürdistan Teali Cemiyeti’nin de ilk üç kurucusundan biridir. 1923 sürecinden sonra İstanbul’da kaldı, köşesine çekildi. 1935 soyadı kanunu sırasında “Modan” soyadını aldı. Son yıllarda, en çok, Kahire’den dönen Halkalı Ziraat Okulu’ndan yakın arkadaşı M. Akif Ersoy’la görüştü.

Kızı Naciye Modan’ın oğlu, yani onun torunu Cüneyt Dosdoğru, hasta ve yoksulluk çeken M. Akif Ersoy’a, dedesinin destek olduğunu, son günlerinde, Cerrahpaşa Hastanesi’nde yatarken (1936), dedesiyle beraber ziyaretine gittiklerini belirtiyor.

        Fransızca eserleri Türkçeye çeviren kızı Naciye (Nazmiye) Modan da iyi bir entelektüeldi. Son zamanlarda (1935-1946) babasıyla beraber kalıyordu. Soranlara, “Bu abide gibi insana niye bakmayayım? Hem babamdır hem namuslu bir Kürd milliyetçisidir.” diyordu.

Yine Musa Anter’in anlattığına göre son dönemlerde hep şöyle derdi: “Bütün emelim, sağlığımda, bu zalim milletlerin ayakları altında çiğnenen ve bu zillete layık olmayan Kürd milletinin kurtuluşunu görmektir.”

     14 Haziran 1946 tarihinde Ankara’da vefat etti ve Cebeci Asri Mezarlıkta toprağa verildi.

Bernamegeh Türkçe

UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!

AYRICA BAKIN

Yağız Kaya Kimdir Hayatı

Müzisyen Yağız Kaya, 1976 senesinde Sivas ilinin Divriği ilçesinde dünyaya geldi. Yağız Kaya, müzik piyasasında …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!