Murat Akkuş
Bir şehre gittim diyebilmek için, O şehrin tarihi turistik mekânlarını, sosyal yaşam alanlarını, eğlence merkezlerini vs. gezip görmek gerekir. O şehrin mutfağını, şarkılarını, gelenek ve göreneklerini öğrenmek lazım. Bu yazımda sizlere birçok Iğdırlının bile gidip görmediği Iğdır’ın gezilip görülecek yerlerinden bahsedeceğim.
*Ülkeye güneşin ilk doğduğu kent olan Iğdır, 3 ülkeye sınırı olan dünyadaki ender illerden… Ermenistan, İran ve Nahcıvan ile komşu olan Iğdır Havalimanına indikten sonra kentin nezih otellerinden birine yerleşince İpek Yolu üzerindeki Ejder Kervansarayına giderek gizemli bir tarih yolculuğu ile gezmeye başlamalısınız.
*Koçbaşılı mezarları ziyaret ederek, pamuk tarlalarında kozalara dokunmalısınız. 36 metre yüksekliğinde 5 kılıçtan oluşan Anıt Müzeyi ziyaret edip, Aras nehrinde ayaklarınızı serinletmelisiniz.
*Ağrı Dağının adının “Ağrı” olmasına bakmayın. Dağın yüzde altmış beşi zirve ile birlikte Iğdır sınırları içerisindedir. Zoru seven dağcılar Ağrı Dağına Iğdır yamacından tırmanmaktadırlar. İşte orada Korhan yaylasında 1892 yılında bir göktaşının düşmesiyle meydana gelmiş olan meteor çukurunu görmelisiniz.
Ağrı dağının üstünde bulunan onbinlerce yıllık tarihi ormanın derinliklerini keşfedin, Ağrı’nın zirvesinde her yıl 7. Ayda karların erimesiyle beliren eski kiliseye bakmalısınız. Baktınız ki canınız sıkıldı, Görkemli Korhan ormanında ava çıkın ya da yamaç paraşütünüz var ise Korhan yamacında yamaç paraşütü yapın. Baharda çim kayağı içinde ideal olan Korhan’ın yukarısına çıkıp Yaşar Kemal’in kitabında anlattığı Küp Gölüne çıkın. Yer altında akan suların gürültülü bir o kadarda büyüleyici sesini dinleyin. Yazın soğuk, kışın sıcak üfüren olukların rüzgârı vursun yüzünüze…
*Tamamı Iğdır sınırlarında olan Küçük Ağrı dağının yamaçlarında adı konulmamış kaya yaran ağaçların yeşerdiği Qendo yaylasına gitmelisiniz. Devlet Üretme Çiftliğinde otlayan ceylanları seyretmelisiniz. Oradan muhteşem doğasıyla Serdarbulak yaylasını geçmelisiniz. Aralık ilçesinin Ahura Mazda’dan yadigâr Ahur’a köyündeki M.Ö. 2. yüzyılda Artaksiyalı Krallığı zamanında kurulmuş Ahura harabelerini gezdikten sonra tarih kokan Rus kışlasını gezmelisiniz.
*Aşura Matemi anma merasimlerini, Newroz bayramı kutlama etkinliklerini ve Ölü bayramını izlemelisiniz…
*Tuzluca Abbasgöl’e gidip Balık gölde tekne turu yapmalı, göldeki ada da binlerce kuş ve yuvalarını görmelisiniz.
*Cennetabat Ata ocağını gezdikten sonra bu köyün meşhur parmak iğdesinden tatmalısınız.
*Kent ormanında çamların altında piknik yapmanın zevkini yaşamalısınız. Iğdır Üniversitesi kıyısında kuşburnu toplamalısınız.
*Gecenin mehtabında elinizde içeceğiniz ile, Halfeli beldesinin yukarısındaki tanrı yokuşunda üç şehrin ışıltısını birden izleyin. Önde Halfeli, ortada Iğdır, ötede Erivan’ın ışıl ışıl yanan ışıklarını izlemenin keyfini yaşamak elinizde.
*Şehirdeki yüzme havuzlarında kulaç atarken Ağrı Dağının manzarasını seyretmelisiniz.
*Iğdır’da yaz ortasında Buz Pistinde kaymanın keyfini hissetmelisiniz.
*Çakırtaş (Amarat) köyündeki altında dört kapısı olan altı yüzyıllık Kul Yusuf Kümbetini ziyaret etmelisiniz. Köyün mezarlığında yatan meşhur Kaçak Tohit’in koçbaşlı mezarındaki dürbün, tabanca ve tüfeğinin işlemesine bakmalısınız. Amarat’ın siyah ve beyaz dutlarını tadın. Kurumuşlarını dostlarınız ve aileniz için hediye götürün.
*Örüşmüş köyündeki tarihi kalenin kalıntılarının sur diplerinde gölgelenip köpüklü ayran içmelisiniz.
*Aralık ilçesinde İbrahim Gödekli kümbeti ile Karakoyunlu’da Ata Ocağı Müzesi ile Koç Başı Açık Hava Müzesini ziyaret ederek, Garip Seyit Kümbetinde Fatiha okuyarak dilekte bulunabilirsiniz.
*Yüzbaşılar (Alut) köyünde bir düğüne konuk olup Koçeri halayı çekmeli, Melekli’de bir nişanda Şeyh Şamil oynamalısınız. Melekli’ye gitmişken Sanat Sokağını, Ata Ocağını, İrem Bağlarını ve Tarihi Kül Tepe’yi görmeden şalağından tatmadan ayrılmamalısınız.
*Sabah kahvaltısında Iğdır’a has Gırar’ı (Sabahaşı) içmeli öğlen bozbaş, akşam taş köfte yemenin ayrıcalığını yaşamalısınız.
*Meşhur Patlıcan reçelinden tadarak kayısı reçeli ile final yapmalısınız. Iğdır’ın al elmasını koklamalı, domatesini ısırmalısınız. Kavundan, karpuza, Şeftaliden armuda bilumum sebze meyvenin cenneti Iğdır’ın Şeker pancarını ve pamuğunu yan yana olan buğdayı, arpasıyla berket fışkıran tarlaları gezmelisiniz.
*Iğdır’dan Aras Nehri’ne katılan Gaziler, Buruksu, Aşağı ve Orta Karasu çaylarında balık avlamalı berrak sularında yüzmelisiniz. Karasuda su kaplumbağaları ve su samurları ile tanışın. Karasunun misafiri Bulakbaşı köyünde yüzlerce kuş türünün uçuşunu seyredin. Türkiye’de bulunan 450 kuş türünün 330’unu kendi içinde barındıran karasu kuş cenneti ile Cıyrıklı vadisinde kuş gözlemleyin.
*TFF 3.Ligde oynayan Alagöz Holding Iğdır Futbol Kulübünün maçlarına akın eden binlerce sporsever ile futbol heyecanını yaşayabilir, gol sevinçlerine ortak olabilirsiniz.
*3196 metredeki Zor dağı ile 2639 metredeki Pamuk dağına tırmanarak temiz hava ve bol oksijenden solumalısınız.
*Derken, Tuzluca’da tek altı dağına gitmeli ve devasa tünellerin alanlara açıldığı ayrı dünya, tarihi Tuzluca Tuz Mağaralarını gezmeli ve mağaradaki göletlerdeki soğuk sulara dokunmalısınız.
*Tuzluca’ya gitmişken Karakale’yi ziyaret edip kuş cennetine uğramalısınız.
*Yazın serin kışın sıcak olan farklı mimarileriyle göze çarpan eski Iğdır evlerinin balkonunda muhabbet edip çay içmelisiniz.
*Iğdır sevgi yolundaki cafe ve canlı müzik mekânlarında Iğdır şarkılarını ve ülkemizden nağmeleri dinleyebilirsiniz. İdirmava kahvelerinde nargilenizi tüttürüp, karaağaç gölgelerinde serinlemenin tadını çıkarmalısınız.
*Gazino ve disco barlara gidip gönlünüzce dans ederek içkinizi yudumlamalısınız. Rakkasenin raksı başınızı döndürdüyse piste çıkıp halay çekip, kafkas oyunları oynayabilir ya da Ankara havası veya brek dans yapabilirsiniz.
*Hamurkesen balık çiftliğinde dereye masa kurup alabalık yemenin tadını yaşamalısınız.
*Süreyya çeşmesinde gidip, Prenses Süreyya’nın resmi önünde çeşmenin hikayesini okumalısınız.
*Ankara’dan bu yana Doğudaki en büyük camii olan Selimiye’nin küçüğü dört minareli Iğdır Ulu Camiinde namazınızı eda edebilirsiniz. Ulu Camiinin şerefelerine çıkıp Iğdır’a kuş bakışı bakmalısınız.
*Şehrin girişindeki leylek heykellerinin yanında veya Kalp figürlü Iğdır yazısı önünde Ulu Cami manzarasında kartpostallık fotoğrafınızı çektirmelisiniz.
*Hıdırlı mezrasında adı konulmamış ağaçların yine adı konulmamış meyvelerinden tadın. Doğal maden suyu gibi akan yüzlerce çeşmenin suyundan için. Futbol sahası büyüklüğündeki mağaraları gezerken sonu olmayan mağarayı mutlaka uğramalısınız.
*Adil Aşırım Çarşısına (Rus pazarı) gidip bilumum hediyelik eşya alın. Tarihi Karabağ kilimlerinden satın alarak torunlarınıza miras bırakabilirsiniz. Dengbej Apê Bekir ile Hozan Nejdet Dıleşq’ın yanık seslerinden klamlarını dinlemelisiniz.
Ejder Kervansarayına götürdüğüm İranlı turistler “Iğdır sadece giyim mağazalarından ibret değilmiş. Bu güzelliklerden haberimiz yoktu “ demişlerdi.
Tamamını yazamadığım bütün bu güzellikleri yaşamadan, Halfeli’de koyun kırkmayı, Karakuyu’da koç katımını izleyip deri peynirinden tadın, Kadıkışlak’ın üzümünü yemeden, Üzüm bağlarının otantik bekçi kulübelerinden Aras’ın ötesine bakmadan, Erhacı’da Gîresor’a gidip Nuh tepeye çıkıp, Nuh’un gemisi kalıntılarını görmeden Iğdır’a gitmiş sayılmazsınız…
Bernamegeh Türkçe