Osmanlı denizcisi, kaptanı ve kartografı Piri Reis, 1465 yılında dünyaya geldi.
Amerika’yı gösteren Dünya haritaları ve Kitab-ı Bahriye adlı denizcilik kitabıyla tanınmaktadır.
1465 senesinde Karaman’da, Hacı Ali Mehmed’in oğlu ve Türk denizciliği ekolünün ustası olarak bilinen, Karaman’lı Kemal Reis’in yeğenidir.
Piri Reis’in asıl adı, Muhiddin’dir.
O dönemde Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılan Karamanoğulları Beyliği’nin ileri gelenlerinin Fatih Sultan Mehmed’in emriyle İstanbul’a göç ettirilenleri arasında olan Kemal Reis ve ailesi, önce İstanbul’a, daha sonra da, Gelibolu’ya giderek yerleşti.
1481 yılında Akdeniz’de korsanlık yapmaya başlayan Piri ve amcası Kemal Reis, 1491 yılından sonra Sicilya, Sardunya, Korsika adalarına ve Güney Fransa kıyılarına yapılan akınlara katıldılar.
1486 yılında Granada’nın Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi üzerine, 1487 ve 1493 seneleri arasında, gemilerle Granada’lı Müslümanlar’ı İspanya’dan Kuzey Afrika’ya taşımakla görevlendirildiler.
1499 ve 1502 senelerinde Osmanlı Donanması’nın, Venedik Donanması’na karşı sağlamaya çalıştığı deniz kontrolü mücadelesinde, Osmanlı gemi komutanılığı görevi yapan Piri Reis, Akdeniz’de yaptığı seyirler sırasında gördüğü yerleri ve başından geçenleri, daha sonradan Kitab-ı Bahriye adıyla yazacağı ve dünya denizciliğinin ilk kılavuz kitabı olma özelliğini taşıyacak olan kitabının taslağı olarak kaleme aldı.
1511 yılında amcasının vefatının ardından, bir süre için açık denizlere açılmayan ve Gelibolu’ya yerleşerek burada, 1513 tarihli ilk dünya haritasını çizen Piri Reis, bu haritasında Atlas Okyanusu, İber Yarımadası, Afrika’nın batısı ile yeni dünya Amerika’nın doğu kıyılarını kapsayan haritayı çizdi.
Orijinal çizimin elde bulunan üçte birlik parçasına, dünya çapında önem kazandıran, Kristof Kolomb’un 1498 yılında çizdiği ve hala bulunamamış olan Amerika haritasındaki bilgileri içermesidir.
Piri Reis bu haritayı, 1517 yılındaki Mısır seferi sırasında, dönemin padişahı Yavuz Sultan Selim’e sundu.
Piri Reis seferin ardından, tuttuğu notlardan faydalanarak Bahriye için bir kitap yapmak amacıyla Gelibolu’ya dönen Piri Reis, düzenlediği denizcilik notlarını, 1521 yılında Kitab-ı Bahriye’de bir araya getirdi.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde, 1523 yılındaki Rodos seferi sırasında da Osmanlı Donanması’nda yer almasının ardından, 1524 yılında Mısır seyrinde kılavuzluğunu yaptığı sadrazam Pergeli İbrahim Paşa’nın beğenisini kazanınca, 1526 yılında tekrar düzenlediği Kitab-ı Bahriye’yi Kanuni Sultan Süleyman’a sunan Piri Reis’in, 1528 yılında çizdiği, bugün elimizde bulunan Kuzey Amerika haritasının da bir parçasını oluşturduğu, ilk haritadan daha büyük ölçekli ve gelişmiş olan ikinci haritası, teknik olarak döneminin en ileri örneğidir.
Osmanlı Donanması’ndaki son zamanlarını güney sularında devlet için çalışarak geçiren Piri Reis, bu dönemde, Hint Kaptanlığı yaptı, Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra Körfezi’ndeki deniz görevlerinde bulundu.
Portekiz’lilerin Aden’i alması üzerine, Süveyş’teki Osmanlı donanmasına kaptan olan atanan Piri Reis, 26 Şubat 1548 tarihinde Aden’i geri aldı.
1552 yılında önemli bir Portekiz üssü olan Maskat’ı ve ardından Kişm Adası’nı alarak Hürmüz Kalesi’ni kuşatan ve Portekiz’lilerin Basra Körfezi’ni kapatmak istedikleri haberini almasının ardından kuzeye yönelen Piri Reis, Katar Yarımadası’na ve Bahreyn Adası’na egemen oldu.
Osmanlı donanmasında yaptığı son görevi, acı olaylarla biten Mısır Kaptanlığı olan Piri Reis, 1552 yılında çıktığı ikinci seferin sonunda durulan Basra’da, tamire ve dinlenmeye muhtaç donanmayı bırakıp ganimet yüklü üç gemi ile Mısır’a döndüğü için, hapsedildi.
Donanmayı Basra’da bırakan, Basra valisi Kubat Paşa’ya ganimetten istediği haracı vermeyen ve 1554 yılında Mısır Beylerbeyi Mehmet Paşa tarafından, hizmette kusur gerekçesiyle suçlanmasının ardından Kahire’de idam edilen Piri Reis geride, tarihçilerce döneme damgasını vurduğu düşünülen iki dünya haritası ve çağdaş denizciliğin ilk önemli yapıtlarından biri olarak tanımlanan, Kitab-ı Bahriye isimli eserini bıraktı.
İdam edildiğinde, Piri Reis’in terekesine devlet tarafından el kondu.