Domuztepe Höyüğü

Domuztepe Höyüğü kazılarında 7 bin 600 yıllık mühür bulundu

Maraş’ın Türkoğlu ilçesindeki Domuztepe Höyüğü’nde yürütülen kazı çalışmalarında 7 bin 600 yıl öncesine ait olan ve boynuzlu iki hayvan başı figürünün yer aldığı mühür bulundu.

Domuztepe Höyüğü, Kahramanmaraş il merkezinin 32 km. güney – güneydoğusunda, Emiroğlu Köyü’nde yer alan bir höyüktür. Aksu Nehri’nin doğu kıyısında, Maraş Ovası’nda bulunan tepe, 18 hektarlık bir alanı kaplayıp 12 metre yükseklikteki bir tepedir. Kazı başkanlarından Elizabeth Carter tarafından KM 97 olarak adlandırılmıştır. K ve M harfleri Kahramanmaraş’ın kısaltması olarak kullanılmıştır.

Höyük ilk olarak 1993 yılında Kahramanmaraş Arkeolojik Yüzey Araştırmaları sırasında Elizabeth Carter tarafından saptanmıştır. Ardından 1995 yılında sistematik olarak yüzey toplaması yapılmıştır. Kazılar ise bir sonraki yıl 1996’da Kahramanmaraş Müzesi ile Kaliforniya Los Angeles Üniversitesi’nden E. Carter, ve Stuart Campbell başkanlığında Manchester Üniversitesi’nden bir grup ile başlatılmıştır. Kazı çalışmaları
Ankara’daki British Institute maddi desteğiyle yürütüldü.

Yüzey toplamalarında höyüğün Roma Dönemi’nden Osmanlı Dönemi’ne kadar yerleşme gördüğüne işaret eden buluntular ele geçmiştir. Bu yerleşmelerinin höyüğün üçte birini kapladığı belirtilmektedir. Kazı çalışmalarında ise yaygın bir Halaf ve sınırlı bir Obeyd yerleşmesi belirlenmiştir. Bu Obeyd sakinlerinin de höyüğü MÖ 5. binyıl sonlarında terk ettiği anlaşılmaktadır.

Gerek radyokarbon tarihleme yöntemi, gerek ele geçen çanak çömleğin değerlendirilmesiyle yerleşmenin MÖ 6500 – 5500 yıllarına tarihlendirilmesi öngörülmektedir. Çanak çömlek buluntularının Kuzey Suriye’nin Tell Sabi Abyad yerleşmesinin 1.-3. tabakaları buluntularına paralel nitelikte olduğu belirtilmektedir.Yerleşmenin tarım ve hayvancılığa dayandığı, bunun yanında avcılık da yapıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca çok sayıda domuz
kemiği bulunmuştur.

Boynuzlu iki hayvan başı figürünün yer aldığı mühür bulundu

Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Halil Tekin tarafından 2022’te Kahramanmaraş Müze Müdürlüğü koordinasyonuyla başlatılan kazı çalışmalarına devam ediliyor.

Domuztepe Höyüğü’nde kazılara, 3 yıl süren yüzey araştırmaları sonrasında 1995 yılında başlandı. Höyüğün yamaç ve tepesindeki iki noktada 1995 ve 1996’da yapılan kazılarda, 6 bin 500 yıl öncesine tarihlenen yuvarlak şekilli mimari kalıntılar, boyalı çanak ve çömlekler, mühürler ve bazı taş aletler gün ışığına çıkarıldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin başkanlığında, 5 üniversitede görevli arkeolog ve bilim insanlarından oluşan 15 kişilik ekiple yürütülen kazı çalışmalarının bu yılki kısmı tamamlandı.

Doç. Dr. Halil Tekin, AA muhabirine, Geç Neolitik Döneme ait bir yerleşim yeri olan Domuztepe Höyüğü’nde bu yılki kazılarda değerli bulgulara ulaştıklarını belirtti.

Buluntular arasındaki yaklaşık 7 bin 600 yıl öncesine ait olduğu değerlendirilen damga mührünün büyükbaş hayvanların evcilleştirilme sürecine ışık tutabileceğini ifade eden Tekin, şöyle konuştu:

“Höyüğün ikinci yapı katına ait dolgu toprak içinde serpantin taşından üretilmiş ip delikli düğme mührün baskı yüzeyinde ‘aynalama’ yöntemiyle ağızları birbirine bakar şekilde yapılmış boynuzlu iki hayvan başı dikkat çekiyor. Geçmiş yıllarda kilden çanak-çömlek üzerinde boya bezek olarak stilize yapılmış boğa başı motiflerinin varlığı saptanmıştı. Geleneksel Mezopotamya terminolojisinde ‘Halaf’ olarak bilinen yaşam biçiminin Doğu Akdeniz’deki en büyük yerleşimi olan höyükte farklı malzeme üzerinde görselleşen boğa başları çoğunlukla Yakın Doğu’da evcil sığır (Bos Taurus) olarak bilinen türün temsilcisi olarak kabul görmektedir.”

Elde edilen hayvan kemiklerinin (arkeozoolojik) incelemelerinin tamamlanmadığını hatırlatan Tekin, “Domuztepe’nin içinde bulunduğu Doğu Akdeniz’de M.Ö 7-6 binli yıllarda mandanın evcilleştirildiğini söylemek için erkendir. Mühür baskı yüzeyinde ve bazı çanak-çömlek üzerinde boya bezekler şeklinde gözlemlenen türün manda olmayıp sadece boğa başlarının farklı stillerde biçimlendirilmiş olması da ihtimal dahilindedir. Gelecekte yapılacak analizlerin bu konuya ışık tutacağı kuşkusuzdur. Bununla birlikte, Mezopotamya Geç Neolitik Dönem mühür baskılarında bu şekilde bir tasvir yönteminin de ender görüldüğünü belirtmek gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.

Mührün genelde mülkiyetin varlığının somut kanıtı olarak kabul edildiğine işaret eden Tekin, “Bununla birlikte eşitlikçi bir yaşam biçimine sahip ve henüz bürokrasinin bulunmadığı bir zaman dilimini temsil eden erken köy yerleşimlerinde bu tür nesnelerin işlevleri konusu hala tartışmalıdır.” ifadelerini kullandı. (AA)

Bernamegeh Türkçe

AYRICA BAKIN

Can Coşkun Kimdir Hayatı

Muhabir, editör, rejisör, spiker ve yapımcı Can Coşkun, 1989 senesinde Mersin’de dünyaya geldi. İlk, orta …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!