Yazar ve şair Fatma Güzide Gülpınar Taranoğlu, 29 Ocak 1922 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi.
Balkan Savaşları sonrasında İstanbul’a yerleşen Üsküplü bir ailenin çocuğudur.
İlköğrenimini Ilgın’da, ortaöğrenimini İstanbul’da gördü.
Güzide Sultan, Toprak Ana, Sultan Şaire gibi lakaplarla da anılmaktadır.
Babası Üsküp Kalkandelenli Hacı Kamberoğullarından Tahir Efendi’nin oğlu Rıfat Bey’dir.
Rıfat Bey, İstanbul Tıp Fakültesi’nde dördüncü sınıftayken doktorluk yerine kimyager-eczacılığı seçti.
Dört lisan bilen Rıfat Bey, mezun olduktan sonra tekrar memleketi Üsküp’e döndü ve bir dükkân açtı.
Balkan Savaşları sırasında dükkânı işgal edildi ve esir düştü.
Savaş sonunda serbest bırakılarak İstanbul’a yerleşti.
Orada bir mahalle arkadaşının kız kardeşi ve saray kökenli bir aileye sahip olan Zübeyde Nevres Hanım ile hayatını birleştirdi.
Nevres Hanım’ın babası Darülfünun hocası ünlü hattat Abdurrahman Zihni Bey, annesi de Ayşe Hanım’dır.
Rıfat Bey ve Nevres Hanım, evliliklerinin dördüncü yılındayken dünyaya gelen kızlarına Fatma Güzide ismini verdiler.
Güzide dünyaya geldikten sonra Rıfat Bey’in mesleğinden dolayı önce Adana’ya daha sonra Kozan’a taşındılar.
Orada bir süre geçirdikten sonra Ereğli’ye ve son olarak da Ilgın’a yerleştiler.
Taranoğlu, Ilgın’da iken beş yaşındaydı ve yaşı büyütülerek ilkokula gönderilmişti.
7 Mart 1932’de beşinci sınıftayken zatürre nedeniyle babasını yitirdi.
Taranoğlu bir süre sonra annesi ve kardeşiyle İstanbul’a göç etti.
İstanbul’da ortaokulu tamamladı ve liseye geçti.
Şiir denemelerine henüz lise yıllarındayken başlamıştı fakat şiir defterini herkesten saklamıştı.
Liseyi bitirdikten sonra Emlak ve Eytam Bankası’nın İstanbul şubesinde çalışmaya başladı.
Güzide Taranoğlu’nun bankadaki çalışma arkadaşlarından biri Ziya Osman Saba’ydı.
Saba’ya şiirlerini gösterdi ve onun teşvikiyle yazmayı sürdürdü.
Bankada çalıştığı süre içerisinde Saba’yı ziyarete gelen Yahya Kemal Beyatlı, Melih Cevdet Anday, Cahit Sıtkı Tarancı, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Yaşar Nabi Nayır gibi önemli isimlerle tanışma imkanı buldu.
Faruk Nafiz Çamlıbel hece ölçüsüyle yazmaya devam etmesini tavsiye ederek kendisine Sultan Şaire lakabını verdi.
O senelerde hem çalışmak hem okumak istiyordu fakat Bilal Taranoğlu ile tanıştıktan sonra öğrenimini sürdürmedi.
1940 senesinde Bilal Taranoğlu ile hayatını birleştirdi.
Oğulları Osman Şanser’in doğduğu 1945 senesinde Bilal Taranoğlu İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.
Eşinin görevi sebebiyle Van, Giresun, Ağrı, Ordu, Samsun gibi şehirlerde bulundu.
Şair, 1961 senesinde Ankara’ya taşındı.
Orada Türkiye Yardımseverler Derneği, Türkiye Aile Planlaması Derneği, İLESAM, MESAM, Kadınlar Birliği, Çocuk Esirgeme Kurumu, Folklor Araştırmaları Kurumu gibi kurum ve kuruluşlarda gönüllü olarak çalıştı.
Evinde sanat toplantıları düzenledi.
1961 senesinde ilk şiirleri Çaba, Hayat, Yeni Hayat dergilerinde yayımlandı.
1967 senesinde ilk kitabı “Merhaba Dostum”u yayımladı.
Yeni Tanin gazetesinde sanat sayfalarını düzenledi.
Yeni Zafer gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.
1973 senesinde eşi Bilal Taranoğlu, Adalet Partisi’nden Ordu milletvekili seçildi.
1974 senesinde ilk şiir sergisini açtı. 1976 yılında Gülpınar adıyla bir yayınevi kurdu; aynı adlı aylık fikir, kültür, sanat, edebiyat dergisini yayımlamaya başladı.
Birçok genç şairin yetişmesine imkan sağlayan dergisi, Mayıs 1976 – Mayıs 2005 tarihleri arasında toplam 349 sayı yayımladı.
Şiirleri kendi dergisi Gülpınar başta olmak üzere birçok dergide basıldı.
Şiirlerinin bir kısmı birçok ünlü besteci tarafından bestelendi ve TRT repertuvarına girdi.
Şiirlerini hem serbest tarzda hem hece ölçüsü kullanarak kaleme aldı.
1996 senesinde Folklor Araştırmaları Kurumu tarafından “Türk Folkloruna Hizmet Ödülü”ne değer görüldü.
2003 senesinde özel kitaplığını Gülyalı’da bir halk kütüphanesi kurulmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığına bağışladı.
İlçede Güzide Taranoğlu Halk Kütüphanesi açıldı.
Evindeki bütün mektup, belge, kitap ve dergi yayınlarının telif haklarını Türkiye Emlak Bankalılar Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na bağışladı.
30 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da yaşamını yitirdi ve vasiyeti üzerine eşi Bilal Taranoğlu’nun Karşıyaka Mezarlığı’ndaki kabrine gömüldü.