Çanakkale Boğazı’nda Ezine ilçesine bağlı Dalyan köyü yakınında yer alan ve 2 bin 400 yıllık liman kenti olan Alexandria Troas Antik Kenti’nde, bu yıl gerçekleşen kazı çalışmaları yaklaşık 30 kişilik bir ekibin katılımıyla devam ediyor.
Alexandria Troas, Türkiye’nin batı kıyısının kuzey ucuna yakın, Bozcaada’nın güneyinde bulunan Antik Yunan kentidir.
Çanakkale ilinin Ezine ilçesindeki Dalyan köyünün güneydoğusunda yerleşimlidir. Antik kent yaklaşık 400 hektarlık(4km2) alana yayılmıştır. Günümüze kalan birkaç yapı arasında bir Roma hamamı, odeion, Antik Yunan tiyatrosu, gymnasium kompleksi ve yeni ortaya çıkarılmış bir stadion bulunur.
Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Öztepe koordinesindeki kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle ve maddi desteğinin yanı sıra Türk Tarih Kurumu, Ankara Üniversitesi ve İÇDAŞ A.Ş. desteğiyle gerçekleştiriliyor.
Bu yıl antik kentte devam eden kazıların yanı sıra kentin liman bölümünde su altı araştırmacıları tarafından çeşitli çalışmalar gerçekleştirildi. Yapılan bu çalışmalar sonucunda Roma dönemine ait yaklaşık 2 bin yıllık mendireğin izine rastlandı.
“BÜYÜK BİR KENT OLDUĞUNA DAİR BİLGİLER VERİYOR”
Antik limandaki çalışmaların çok önceye dayandığını söyleyen Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe, “1700 yıllardaki seyyahların haritalandırma çalışmalarında antik liman yer bulmuş. Çünkü içerisinde, bugün hapsolmuş iç liman bölgesinde bir su birikintisi var. Halkımızın ‘Kalpli Göl’ olarak tanıdığı ya da ‘Pembe Göl’ olarak isimlendirilen aslında bir iç liman bölgesi mevcut. Biz burada sadece kıyı bandının ötesinde, deniz içerisinde özellikle dış liman bölgesinde birkaç yıllık kalıntıların tespit edilmesiyle ilgili su altına belgeleme ve görüntüleme çalışması yaptık. 2022 yılında Dalyan köyünün hemen güneyinde bulunan antik limanın bu sefer diğer tarafta bir bağlantısı var mı diye köyün kuzey sahil bandının gerisinde kısa süreli bir araştırma yaptık. Burada arkadaşlarımız denizin altına uzanan mendirek kalıntısına rastladı. Roma dönemine ait bir mendirek. Yaklaşık 2 bin yıllı bir mendirek. Bunları fotoğrafik olarak belgelediler. Bunların yorumlanması üzerine çalışacağız. Kentin hem bulunduğu konum hem limanı hem de ihraç ürünü olarak devasa granit sütunları 4 yüzyıl boyunca kentin ekonomisine ve büyümesine sebep olmuştur” diye konuştu.
PEMBE GÖL’ÜN ÖN PLANA ÇIKMASI VE TANINMASI MÜMKÜN OLACAK
İlerleyen zamanlarda iç liman bölgesiyle ilgili biyolojik bir çalışma yapılacağını söyleyen Prof. Dr. Erhan Öztepe, “TÜBİTAK projesi olarak hayata geçirilecek. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden meslektaşlarla ortak bir projeye adım attık. Kabul edildiği takdirde burada çeşitli çalışmalar yürüteceğiz. Belki arkeolojik olarak değil, biyolojik olarak da ‘Pembe Göl’ olarak adlandırılan iç liman bölgesine ön plana çıkması ve tanınması mümkün olacak” ifadelerini kullandı.
1911 yılında bölge meşe ağaçlarıyla kaplanmış ve fazlaca yağmalanmıştı; ancak eski duvarlar hala izlenebilmekteydi, hatta bazı bölgelerde oldukça iyi korunmuştu.
Şehir duvarlarının çevresi yaklaşık on kilometreydi ve duvarlar düzenli aralıklarla yerleşmiş kulelerle takviye edilmişti. Antik hamam ve gymnasium’un kalıntıları bölgede hala görülebilir; bu yapı ‘Bal Saray’ olarak bilinir ve aslında MS 135’te Herodes Atticus tarafından yaptırılmıştır.
Trajan’ın inşa ettirdiği sukemeri hala izlenebilmektedir. Alman arkeologların 21.yüzyıl başlarındaki kazı çalışmaları sonucu, tarihi yaklaşık MÖ 100’e dayanan büyük bir stadyumun kalıntıları bulunmuştur. (DHA)
Bernamegeh Türkçe