“Hurri kökenli olan Gurparanzah Destanı Hitit Mitolojisinede geçmiştir, destanın ne zaman nasıl geçtiği bir muamma olmakla beraber Hitit dünyasında kendisine sağlam ve kalıcı bir yer bulmuştur. Özetle konusu; altmış kral ve yetmiş kahramanın Akkad imparatorluğuna başkentlik yapmış olan Aggade şehrine doğru gitmeleri ile başlamaktadır. Aggade‟de Gurparanzah‟ın da katıldığı büyük bir şölen düzenlenir ve bu şölende bir okçuluk yarışı düzenlenir. Altmış kral ve yetmiş kahraman ile yarışan Gurparanzah rakiplerinin hepsini yener ve şölen tahtına oturarak kralın kızı ile evlenir.”
Mehmet Acı
Hurri dilinde Dicle Irmağı‟nın adı olan “ Aranzah”tan türemiş olduğu ve bu ırmağın kişileştirilmiş şeklini sembolize ettiği tahmin edilen Gurparanzah bir Hitit destan kahramanıdır.1
Gurparanzah‟a ait günümüze kadar ulaşmayı başarmış “Gurparanzah ve Bow” ve “Gurparanzah ve Tigris” olarak adlandırılan iki anlatı bulunmaktadır. Bu anlatıların günümüze kadar ulaşan metinlerinin büyük bir kısmı ağır hasar görmüştür. Bu yüzden metinlerin içeriğine dair yorumlar ve iki metin arasında bir bağlantının olup olmadığına dair düşüncelerde kişisel yorumlar ağırlık kazanmaktadır.
Bu doğrultuda Gurparanzah‟ın başkarakter olarak yer aldığı bu iki anlatıyı okunabilen ve ön plana çıkan bölümleri doğrultusunda açıklamaya çalışacağız. İlk ele alacağımız metin “ Gurparanzah ve Bow” adıyla bilinmekte ve Gurparanzah‟ın öyküsünün başlangıç metni olarak değerlendirilmektedir. Bu metni öncelikli olarak ele almak iki metin arasında bağlantı kurmak açısından yerinde bir yaklaşım olacaktır.
“Gurparanzah ve Bow” adlı masal; altmış kral ve yetmiş kahramanın Akkad imparatorluğuna başkentlik yapmış olan Aggade şehrine doğru gitmeleri ile başlamaktadır. Aggade‟de Gurparanzah‟ın da katıldığı büyük bir şölen düzenlenir ve bu şölende bir okçuluk yarışı düzenlenir. Altmış kral ve yetmiş kahraman ile yarışan Gurparanzah
rakiplerinin hepsini yener ve şölen tahtına oturarak kralın kızı ile evlenir. Anlatının bu kısmında Gurparanzah‟ın okçuluk yarışını kazanıp kralın kızı ile evlenmesi bizi Yunan mitolojisinden aşina olduğumuz bir kareye götürmektedir.
Yunan mitolojisinin en seçkin örneklerinden biri olan Odysseia adlı efsanede öykünün kahramanı olan Odysseus ile eşi Penelope‟nin tekrar bir araya gelişinin anlatıldığı sahnede yer alan öğeler ile Gurparanzah ile Tatizuli‟nin evliliği üzerine şekillenen “Gurparanzah ve Bow” adlı mit içerisinde yer alan öğeler birbirleriyle benzerlik göstermektedir. Gurparanzah ile Odysseus arasındaki bu benzerlikleri sıralayacak olursak; şölen, okçuluk yarışı, kral ve kahramanlardan oluşan talipler ve kazanan ile evlilik ön plana çıkan noktaları oluşturmaktadır.
Bilindiği gibi Odysseus‟un ölmüş olduğu düşüncesinden dolayı Penelope ile evlenmek isteyen krallar, prensler ve soylular bir şölende bir araya gelerek Penelope‟yi elde etmek için yay germe ok atma yarışı içerisinde birbirleriyle mücadeleye girerler. Bu yarışı kazanan Odysseus tekrar Penelope‟yle evlenemeye hak kazanır. Gurparanzah ile ilgili metinin oldukça kötü korunmuş olması ve büyük bölümünün hasarlı olması Gurparanzah mitinin net bir şekilde
anlaşılmasının önüne geçse de; Gurparanzah, Odysseia da olduğu gibi düzenlenen bir şölende rakipleri olan altmış kral ve yetmiş kahramanı bir okçuluk yarışında yenmiş ve Tatizuli ile evlenmeye hak kazanmıştır.
Tüm bu benzerlikler ışığında Odysseus ve Penelope ile Gurparanzah ve Tatuzili‟nin evliliklerine dair anlatılanlar arasında somut bir bağ ve etkileşim ortada olmasa bile bir paralelliğin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. Anlatının devam eden kısmında Tatizuli‟nin bu evlilikten memnun olmadığı anlaşılsa da sebebi metnin geri kalanının kırık olmasında dolayı bilinmemektedir.
Gurparanzah‟a ait ikinci masal olarak geçen “Gurparanzah ve Tigris”, Gurparanzah‟ın ağladığı bir sahne ile başlamaktadır. Dicle Nehri olarak bilinen Tigris‟in kişileştirilmiş bir karakter olarak yer aldığı bu masal içerisinde Tigris, Aggade‟ye gider ve Gurparanzah orada ağlarken bulur: “Niçin ağlıyorsun? Bu kutsal gözlerinden niçin yaşlar
akıyor?” diye sorar. 2
Bu parçada olayın geçtiği yer ve zamanın bir önceki parça ile aynı olduğu tezini kuvvetlendirebilecek olan kahramanlardan söz edilmektedir. Bunu izleyen konuşma karmaşıktır. Tigris bir anne ve babadan, Gurparanzah ise kendisine verilen bir kız ve çeyizden bahsedilmektedir. Muhtemelen bu konuşma bundan sonra da devam etmektedir. İyi korunamamış olduğundan biraz karmaşıktır. Konuşmanın bitmesinden sonra Tigris yine bir kartal gibi tünediği yerden kalkar, Ana tanrıça ve Kader tanrıçalarına gider.3
“ Gurparanzah ve Bow” adlı ilk masalda olduğu gibi bu mitte kırıklarla doludur ve metnin sağlıklı bir şekilde okunmasına engel olmaktadır. Kırıklara rağmen okunabilen kısımlar dâhilinde metnin kısa bir özetini bir üst paragrafta yapmaya çalıştık. Bu metin içerisinde dikkati çeken ilk önemli nokta metne ismini veren Gurparanzah ve Tigris‟dir. Kelime anlamı olarak iki isminde karşılığının Dicle ırmağı olması ve kişileştirilmiş karakterler olarak düşünülmeleri akıllara Gurparanzah‟ın tanrısal özelliklere sahip olup olmadığı düşüncesini getirmektedir. Mitoloji içerisinde tanrıların ölümlü veya cansız nesnelerle ilişkilere girdikleri ve bunlardan çocuk sahibi olmaları sık rastlanılan bir durumdur.
Şekil değiştirme yeteneğine sahip olan ve ana tanrıçalar tarafından hürmetle karşılanan ikramlarda bulunulan Tigris‟in Gurparanzah‟a „lordum‟ demesi bu düşünceyi bir noktada destekler konumdadır. Fakat metnin kırıklı yapısından dolayı kesinlik arz etmemektedir. İkinci önemli nokta ise Tigris‟in Gurparanzah‟ı üzgün gördükten sonra ona yardım etme isteğidir. “Gurparanzah ve Bow” adlı metinin son kısmında yer alan ve yukarıda da değindiğimiz gibi Gurparanzah, Tatizuli ile evlenmiştir fakat bu evlilik sebebi açıklanmasa da mutlu bir şekilde devam etmemektedir. Gurparanzah‟ın bu bölümde ki üzüntüsünün sebebi büyük ihtimal Tatizuli ile olan evliliğinin güzel bir şekilde devam etmemesinden kaynaklanmaktadır.
Metin içerisinde Gurparanzah‟ın kendisine verilen bir kız ve çeyizden bahsetmesi üzüntüsünü kaynağının evliliği olduğu düşüncesini desteklemektedir. Bu bağlantılar iki metnin birbiri ile bağlantılı olduğunu ve tek bir hikâyenin ayrı bölümleri olduğu düşüncesini desteklemesi açısından önemlidir. Kısa ve kırıklı yapısına rağmen içerisinde Yunan mitolojisine kadar uzanan öğeler barındırması Gurparanzah ve ona ait mitleri ön plana çıkarmaktadır. Ayrıca adı geçen kahramanın destanlarının Hurri menşeili olması ve olayın Akkad‟da geçmesi, Mezopotamya destanlarının Hurrilerle birlikte Anadolu‟ya gelişinin de bir ifadesidir.4
Notlar:
1-Korkmaz, Mehmet; 2009, a.g.e.: 508
2- Güterbock, H.G.; 1945, a.g.e.: 69
3- Elmalı, Ali İhsan, 1991, 166
4- Korkmaz, Mehmet; 2009, a.g.e.: 508
Kaynak:
-Mehmet Acı, Doğu Akdeniz Havzasında Kahramanlık Mitosları, Ağustos, 2016.
Bernamegeh Türkçe
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!